1989 yılı Türkiye’de Cumhurbaşkanı olarak göreve gelen Kenan Evren’in görev süresinin dolduğu bir yıl olur. Kenan Evren’in yerine sivil bir şahsiyet olan Turgut Özal Cumhurbaşkanı olur. Bu aynı zamanda devletin ayarlarının yenilenmesi anlamına da gelmektedir. Ancak bu birçok siyasi krizi de beraberinde getirir. Turgut Özal Cumhurbaşkanı olunca kısa bir Yıldırım Akbulut döneminin ANAP’ın başına Mesut Yılmaz getirilir. Elbette hiçbirisi de Özal’ın boşluğunu dolduramaz. Parti bir sarsıntı yaşar. Bu sarsıntının yanı sıra Özal’ın danışmanı olan Bülent Gültekin’in ekonomi raporundaki tablo Devlet Planlama Teşkilatı’ndan gelen istatistik ve rakamları çok iyi okuyan Özal’a erken seçim kararı aldırır. 1991 seçimleri bu atmosferde yapılan bir baskın seçimdir. Bugün Türkiye siyasetinde etkin aktörlerin siyaset yolculuklarını da başlatır.
Seçim kararı ilan edilir; ancak seçim barajı nedeniyle merkezin dışındaki partilerin parlamentoda temsil edilmesi mümkün görünmemektedir. Bu durumda siyaset bir yol üretir ve ittifak çatısı ortaya çıkar. Erbakan’ın Refah Partisi’nin çatısı altında Türkeş’in Milli Çalışma Partisi ve Aykut Edibali’nin Islahatçı Demokrasi Partisi seçime ortak girme kararı alırlar. Bu ittifak seçimlerden sonra 52 gün sürse de 62 milletvekilini TBMM’ye sokmayı başarır.
Devlet Bahçeli, Abdullah Gül, Tayyip Erdoğan, Muhsin Yazıcıoğlu bu seçimlerde milletvekili olanlar arasındadır. Her birinin kader çizgisi ise onları bambaşka yönlendirir. Devlet Bahçeli Türkeş’in ölümüyle MHP’nin genel başkanı olur. Gül, İslam Kalkınma Bankası’nda çalışmaktadır. Oğlunun sünneti için Kayseri’ye geldiğinde erken seçim ilanıyla aday olma kararı alır ve Refah Partisi Kayseri birinci sıra adayı olarak parlamentoya girer. Sonra partisinden ayrılır Erdoğan ile başka bir siyasi oluşumun içine girer, Başbakan, Dış İşleri Bakanı, ardından Cumhurbaşkanı olur.
Recep Tayyip Erdoğan’ın siyaset yolu ise hep önüne çıkarılan engeller ve onu aşma başarısıyla şekillenir. Bu seçimlerde Erdoğan İstanbul’dan birinci sırada milletvekili seçilir. Ancak Özal’ın tercihli oy sistemi icadının sebep olduğu siyasi bir manevrayla milletvekili olarak TBMM’ye O’nun yerine 3. sıradaki Mustafa Baş girer. Erdoğan İstanbul milletvekili olarak seçildiği o günden ancak 12 yıl sonra kurucusu olduğu ve iktidara taşıdığı Ak Parti’nin Genel Başkanı ve Siirt milletvekili olarak TBMM’ye girer. Başbakan ve ardından da Cumhurbaşkanı olur. 1991 seçimlerinde milletvekili olan siyasetin etkin bir başka önemli ismi de rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’dur. O’nun kaderi ise bambaşka olur.
…
O yıllarda Erbakan ve Türkeş’in “kutsal ittifak” diye tanımlanan ittifakla seçime girmesinin en büyük sorunlu alanı ise Refah Partisi’nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde aldığı Kürt oylarının azalması olmuştur. Bugünün HDP‘li siyasetçisi Altan Tan’ın o yıllarda RP’nin bölge müfettişi olduğunu ve buna en çok karşı çıkan kişiler arasında olduğunun altını çizelim. Refah Partisi bu riski göze almış, o bölgelerde ortalama % 7’lik bir oy kaybına rağmen oyunu artırarak 62 milletvekilini Parlamento’ya sokmayı başarmıştır.