“Ak Parti Türkiye'nin bölünmesinin önünde gerçek bir
sigortadır. Ancak bir mümin adil olmalıdır, dindar Kürtler de bunu
bekliyor. Her birimiz Ak Parti'yi yönetenlerden bunu
bekliyoruz.” Geçenlerde Kürt kökenli İslamcı bir
büyüğümle uzun bir sohbet gerçekleştirdik. İslamcı kesimin (Milli
Görüş dışında) içinden gelenlerden birisiydi. Yıllar önce
tartıştıklarımızı bu vesileyle bir kez daha hatırladık. Ve aslında
bugün 'hop oturup hop kalktığımız' birçok mevzuyu geçmişte kendi
aramızda tartıştığımızı ama olgunlaştıramadığımızı fark ettik. Aynı
olduğunu zannettiğimiz ancak ortak ve 'İslami' bir bakış açısı
geliştiremediğimiz o kadar çok 'mesele' olmuş
ki!
O günlerde boş bıraktığımız her boşluğu her birimiz 'kendimizce'
doldurmuşuz. Ve bunu ortak fikrimiz zannetmişiz!
Doldurduğumuz boşlukların birbirine hiç uymadığını ise zaman bize
acı tecrübelerle gösterdi. Aynı düşündüğünü farz etmeye ilişkin
hayalciliğimiz ise sadece Türkiye meseleleri için değil, tüm İslami
konular için geçerli. Tarihin önümüze çıkarttığı sınavlarda
'birbirimize' ve 'kendimize'
hayret ederek yaşadık.