''Anayasa değişikliği” (demek isterdim) ancak eskisini koruyarak
yapılan yeni düzenleme üzerine TBMM'de izlediğimiz (yetişkinler
adına utanç verici) kavga sebeplerini birazdan yazacağım. Ancak
öncelikle lafım AK Parti grubuna.
Şu anda devlet yönetimini toptan değiştirecek bir Anayasa teklifi
ortada yokken, küçük suda fırtına kopartanlara karşı durumu makul
biçimde izah etmek biraz da sizin göreviniz.
Bugün Parlamento'ya gelen değişiklik paketinde “sistem değişikliği”
algısına sebep olacak unsurlar ancak iki- üç maddeyle sınırlı.
Gerisinde mevcut Anayasa korunmuş. Başbakan ve Cumhurbaşkanı'ndan
oluşan yönetim biçimi aynı kalıyor, yürütme yetkileri
Cumhurbaşkanı'nda toplanıyor. TBMM'nin yürütmeyi engelleme yetkisi
sınırlandırılıyor. Özetle değişikliğin aslı astarını “mevcut
Anayasa içindeki parlamenter sistem mantığının korunarak yürütmenin
Başkan'da toplanması” oluşturuyor.
Elbette değişiklik büyük veya küçük ne olursa olsun, bu ülkede
yaşayan herkesi ilgilendiriyor ve kamuoyunun bunu tartışması da son
derece normal.
Ancak bu değişimi savunmak için televizyona çıkanlar öyle karışık
laflar ediyorlar ki; izleyen sanki içinden çıkılamayacak bir durum
var duygusuna kapılıyor. Ayrıca tartışmacılar iki temel argümanı
tekrar edip duruyor. Halbuki topluma farklı projeksiyonlar
yapılabilir. Sonuçta ülkenin faydasına bir iş yapıldığına
inanıyoruz; konuşmalar “koalisyonları engelleyecek, ekonomik
reformlar için iyi olacak“ özetinin dışına çıkmalı.
Gördüğüm kadarıyla üç temel soru önem taşıyor.