Meclis’te olunca muhalefet ister istemez daha çok gündemine giriyor insanın. Doğal olarak da ‘Bugüne gelirken neler yaşandı ki aynı argümanlar etrafında dönüp dolaşılıyor’ sorusuyla, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) siyasetinin zihniyetine bakmak gerekiyor. Değişim yürüyüşleri, CHP içinden çıkan küçük partiler, ‘Parti gençleşsin, değişsin’ diyenlerin bugünkü topyekûnunun dününe dair küçük notlar paylaşmak istiyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyet’in ilk yıllarından 1950’ye kadar ülkeyi tek başına yönetti. CHP’ye karşı 1946’dan önce kurulan siyasi partilerin varlığı ise fazla süremedi. İç muhalefetin sesine o zaman da kulak vermedi. CHP’de ilk değişim çağrısı Adnan Menderes, Celal Bayar, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan’dan geldi. Tarihe “Dörtlü Takrir” olarak geçen bir bildiri ile özgürlükleri kısıtlayan rejimin daha fazla sürdürülmeyeceğini ifade ederek, değişim talebinde bulundular. Ancak Menderes ve Köprülü CHP’den ihraç edildi. Onlar da 7 Ocak 1946’da Demokrat Parti’yi (DP) kurdular. 1950’deki seçimi % 53,5 oyla DP kazandı. Adnan Menderes yeni Başbakan olurken, 27 yıllık CHP iktidarı da son buldu.
CHP, 1950’den sonra bir daha tek başına iktidara gelemedi...