Birleşik Avrupa fikrini ilk dillendiren Fransa kralı Henri
Navarre'dir.
Kral Henri 1600-1700 yılları arasında on beş Hristiyan devletini
temsil eden daimi bir komite kurma fikrini ortaya atar. Bu komite;
dini çatışmalar ve milli sınırlar içindeki karışıklıklarla
ilgilenen ve Doğu'dan gelen – o günlerde bu Türkler demekti-
herhangi bir tehlikeye karşı ortak bir eylem olarak hareket
edebilme özelliklerine sahip olmalıdır.
Fransa Kralı Henri'nin “büyük proje” dediği bu fikir 350 yıl sonra
İkinci Dünya Savaşı'nın büyük savaş lideri Churchill ve Roosevelt
tarafından hayata geçirilir. 'Birleşik Avrupa'nın bir dünya
liderliği projesi olduğunu vurgulayan Churchill, İngiltere'nin
konumunu şöyle tanımlar… “Bizler yeni dünya liderliğinin ve bu
büyük projenin hizmetkarlarıyız…”
Nazizmin ve komünizmin düşmanı olan iki lider Churchill ve Franklin
Roosevelt kendi deyimleriyle 'özgür dünya'ya birlikte şekil
verirler. Roosevelt 1941'de yaptığı bir konuşmada dört büyük
özgürlükten söz eder: “Konuşma ve ifade özgürlüğü, ibadet etme
özgürlüğü, yoksulluktan kurtulma özgürlüğü, korkudan kurtulma
özgürlüğü…”
Churchill üç ya da dört ordu gruplu bir sistemin tek bir üst
merkeze bağlı olduğu bir dünya hükümeti de hayal eder. Bu,
şehirleri yerle bir olmuş, 50 milyon kayıp vermiş, en önemlisi de
içinden çıkan bir güçle savaşmış, kendinden utanan Avrupa'yı
canlandırma ve ayakta tutma projesidir.
Bugün gelinen noktada bu projenin hizmetkarı olarak kendini
konumlandıran İngiltere birlikten çekildi. Birleşik Avrupa'nın
karşı olduğu değerler Avrupa'ya yeniden hakim olmaya başladı.
Nazizm yükselmeye başladı.
Hukukun üstünlüğünden, ifade özürlüğünden başlayarak Birleşik
Avrupa birçok noktada çelişkiler yaşamaya başladı, tutarlılığını
kaybetti. Mesela nefret yasaları; “Ermeni soykırımı yoktur” demek
suç, ama Müslümanlara her türlü hakaret etmek serbest hale
geldi.
“Kendi halkını korkudan emin kılarken”, Ortadoğu'daki kargaşanın
mimarı oldu. Üstün terbiyeci, kurallarını dayatan ırk misyonunu hiç
terk etmedi. Sömürgelerin bağımsız devletler haline gelmesi bu
durumu değiştirmedi.