Ancak gördüğüm kadarıyla yol gösteren analizler yerine ahkam kesmeler, “Ben dememiş miydim?” tarzı izahlar daha çok öne çıkıyor. Elbette bunların da uyarı mahiyetinde önemi var. Amma velakin suya gitmeden önce söylenmesi gerekenleri şimdi söylemek işe yaramaz. Şimdi ahlanmalar vahlanmalar değil, daha kalıcı ve daha bütüne bakan yorumlar yol gösterici olacaktır.
Elbette tas yere düşmeden çınlamaz. İstatistikler ve sayısal veriler bize bir resim gösterse de önemli olanın onun arkasındaki duygu durumunu fark etmek ve anlamak olduğuna inanıyorum. Bunun için de sosyolog ve özelikle psikologların, psikiyatristlerin çok daha doğru analizler yapacağına inanıyorum. Buna Mustafa Özel ve Fatma Barbarasoğlu’nun kulaklarını çınlatarak romancıları ve hikayecileri de ilave edebiliriz.