Malum, Ak Parti'nin olağanüstü kongresi yaklaşıyor. Dar vakitte ne yazayım derken uzun zaman önce kaleme aldığım notlardan özellikle kuruluştaki medya yorumlarını paylaşayım istedim. Peygamberimizin bir hadisi şerifinde söylediği gibi hayat, “bir ağacın altında konakladığımız kısa bir an gibiyse“ nereden geldiğimiz nereye gideceğimizi de belirler. Ak Parti'nin kuruluş aşamalarında medyada çok şey yazıldı, çizildi, gösterildi. Bu yazıların çoğu alay, küçümseme, aşağılama ifadeleriyle doluydu. Bir bölümü de yok saydı elbette. Bu dönemin en önemli tartışma konularının başında Tayyip Erdoğan ve başörtülülerin parti kurucusu olup olamayacağı geliyordu. Bu tartışma AK Parti liderinden amblemine, ismine yapılan algı operasyonlarıyla pekiştiriliyordu. Satır araları şu cümlelerle doluydu. “Bu mürteciler nasıl cesaret ediyorlar? Kaç kez partilerini kapattık, başörtülü vekilini Meclis'ten kovduk. Bu ne cüret!” …Bu yola devam edersek başımıza geleceklere ilişkin tehdit yazıları her yere hakimdi. Mesajlar Tayyip Erdoğan'aydı. En iyimserleri O'na “Kasımpaşalı delikanlı” derken, dalga geçip korkutma amaçlı fotomontaj resimlerde Erdoğan'ı komutanların önünde ceket iliklerken gösteriyorlardı.