Zihniyet, düşünce biçimleri geçmişten bugüne taşınıyor. Siyasetin de toplumun da kavgaları sürekli aynı tekrarlar üzerinde gidip geliyor.
Tarih okuyan birisi olarak ‘işte bugün yaşadığımız şey tam da bu’ dediğim o kadar çok örneğe rastlıyorum ki... Profiller, olaylar aynı. Çünkü düşünme biçimleri aynı.
Hangi çevreden doğup büyüdüyseniz o çevrenin insanı olarak yaşayıp gidiyorsunuz. Bu çevrenin dışına çıkan istisnalar olsa da onlar da genellikle ilerleyen yaşlarında geçmişlerine dönüveriyorlar. Özetle herkes aslına rücu ediyor. Terakkiyi iki yüzyıldır konuşuyoruz. Lakin zihniyetimiz aynı kalınca terakki de etiket olup kalıveriyor. N’oluyor da böyle oluyor?
Kendi çevrene aşina, diğerine yabancı olunca konuşmak da anlaşmak da çok zor oluyor.