?Barselona'dan İstanbul'a döndüm, Atatürk Havalimanı'nda
bavulumu alır almaz telefonumdaki uygulamadan Uber çağırdım.
Neden? Çünkü havaalanı kapısındaki taksi karmaşasına girmek
istemedim. Uber'e biniyorsun, paşalar gibi evine gidiyorsun.
Çağırdığım Uber, dört dakika içinde kapıya geldi.
Yolculuğum sırasında, şoför Hüseyin Dalgıç ile sarı taksi- Uber
tartışmasıyla ilgili konuşmaya başladık.
Hüseyin Dalgıç, 30 yıllık taksi şoförlüğünün ardından neden Uber'le
çalışmayı tercih ettiğini anlattı.
Bence sözlerine kulak vermekte fayda var.
30 yıl taksi şoförlüğü yaptıktan sonra kendisine bir araç satın
almış.
Diyor ki, "Bir şoför olarak taksicilik yaparken güvenliğim yoktu.
Arabama kimler binecek, başıma neler gelecek bilmiyordum. Uber'de
tüm müşterilerin kimliği belli; başıma bir şey gelse
korunabilirim." SİGORTASIZ ÇALIŞAMIYORLAR
?Burada taksi şoförlerinin başına gelen hırsızlık, gasp,
bıçaklanma, saldırı gibi olayları hatırlatmak isterim.
Sonra şöyle diyor Dalgıç: "Taksi şoförlerinde denetleme sistemi
yok. Sabıka kaydı istenmiyor.
Sigortaları yok.
Uber'de sabıka kayıtsız ve sigortasız çalışamazsınız." Burada da
İstanbul'da denk geldiğimiz alkollü ya da uyuşturucu madde
etkisindeki taksi şoförlerini hatırlatmak isterim elbette.
Hüseyin Dalgıç; bir şoför olarak hayat kalitesinin arttığını,
kendisine zaman ayırabildiğini, taksi sahiplerinin vicdanına göre
çalışmak zorunda kalmadığını ve yılda 28 bin TL vergi ödediğini de
sözlerine ekliyor.
TEHDİTLE, KAVGAYLA OLMAZ
?Madem konunun harareti devam ediyor, İstanbul Taksiciler
Esnaf Odası'nın şapkayı önüne koyup acilen 'Biz nerede yanlış
yapıyoruz?' sorusunu takib...