Geçtiğimiz günlerde Pucca'dan ayrılmak istemeyen Osman, Twitter'dan "Ben olsam beni bırakmazdım" gibisinden bir çağrı yaptı.
Salı günü ise Pucca delirmiş, belli ki çok sinirlenmiş şöyle yazdı:
"Evliliğimizi kurtarmak için adamın tek bildiği yol, eve çiçek yollamak. Oldu! Çocuk bitti, sen bittin, bir de saksıda çiçeğe bakacağım!
Lütfen ya!" Aldı beni bir gülme! Pucca'ya kalp kalp kalp!
KADINI OKUYAMIYORLAR
Erkeklerle kadınların ilişki anlayışı arasındaki kocaman farkı görmek isteyen bu tweet'i okusun. Mikrofonu Osman'a tutsak diyecek ki, 'Ya ben daha ne yapayım ağalar... Her şeye tamam dedim, çiçek yolladım, bak gece de çıkmıyorum.' Ve fakat kadın tarafı, adama bilenmeye ve her sözüne çıldırmaya devam edecek. Çünkü besbelli sorumlulukların üzerine yıkılmasından şişmiş, bezmiş, tükenmiş Pucca. Bir saksı çiçek bile küfür gibi geliyor ona.
Ah ne zoooor, ne çekilmez günler, ne kabus... Adamı tekmeyle evden atarsın, geri gelir mi, gelir valla.
A benim saksı kafalı erkeklerim...
(Bazıları canım, bazıları) Siz de kadınları hiç okuyamıyorsunuz ama...
En basitinden; al kızı çıkar baş başa bir tatile, tek tek dinle sitemlerini, kağıdı kalemi eline al, yap listeni. Çözümcü ol, alttan almak yetmez, elini taşın altına koy.
Ama neredeee... Düzelse bile, kaybetme korkusundan iki-üç hafta düzelir bunlar, sonra aslına dönüş.
SAÇMALAMA, DIRDIR ETME
Kadınlar şikayet ettikçe, bizim erkek kısmı genellikle susar, içine kapanır, duvarlaşır. 'Saçmalama' der, 'Dırdır etme' der, 'Offf!' çeker.
Kimisi en küçük sorunda kapıyı çeker gider. Biz de daha fazla çileden çıkarız. Yani demek istiyorum ki Puccacığım, sen adamın eve çiçek yolladığına şükret.
Osman Karagöz'e de küçük bir not: Umarım Pucca, kadının canına tak ettiği evrede değildir çünkü bardak taştıysa ve kadın ayrılmakta ısrarlıysa, geri döndürülmesi zordur.
Bir kadını oraya getirmeyeceksin yani. Sonra ağzınla kuş tutsan ya da Twitter'da ilan-ı aşklar etsen faydasız.
Bu da hayat dersi olsun.
Ha eğer küçücük bir şans varsa, sen çiçeği böceği bırak da, sorunun kaynağına in.
Evet evet, kaynağı sende; yeniden uzar merak etme.