Bu yaz da bitti. Bir yaz daha... Nasıl geçti bu yaz? Aşağı
yukarı şöyle:
Yunan adaları patladı; neredeyse gitmeyen kalmadı.
Bodrum'a, Alaçatı'ya tatile gittik, silahlar patladı.
Çılgın gibi eğlenceleri ne gördük, ne duyduk.
Canlı müzik zirve yaptı.
Caz ve alternatif müzik yapan gençlerin altın yazıydı. Mesela Evren
Can Gündüz ile tanıştım.
Bu yazın, belki de yılın en güzel gecesini Kalben konserinde
yaşadım.
Eda Taşpınar, Mikonos'taki dünyasından Instagram'la bağlandı, şöyle
bir Bodrum'da şezlonga uzanamadı.
Deniz Seki aramıza döndü.
ADRIANA, TARKAN, BONJUK
Depremler depremleri kovaladı; restoranda yemek yerken, uykumuzun
ortasında, evde, kırda, plajda sallanmaya şıp diye alışıldı.
Ege'ye göç etme hayali, şehirden bıkmışlar arasında salgın gibi
yayıldı.
Mahmut Orhan, DJ âleminde tacı taktı. Dilime İlyas Yalçıntaş
şarkıları dolandı. Sezen Aksu'nun albümü arabamın CD çalarından hiç
çıkmadı.
Adriana Lima, Metin Hara'ya aşık oldu. Metin biraz fazla konuştu,
gazozu kaçırdı.
Tarkan yine gecelerce Harbiye Açıkhava'yı salladı, sosyal medya
günlerce Tarkan TV'ye döndü.
Oynadık şıkıdım şıkıdım...
Sağ açıktan atak yapan Sıla, konser serisiyle Tarkan'ın ensesine
dayandı.
Alaçatı'nın nargilecili, kebapçılı, uçuk hesaplı hali yerden yere
vuruldu ve sokakları yine ağzına kadar doluydu.
Alaçatı demişken; seyyar satıcılar gece 03.00'te huni satarak en
akıllı girişimde bulundu. Halimiz hunilikti zaten.
Alternatif tatil meraklıları; kendilerini, Bonjuk koyu, Kaz
Dağları, Akyaka ve Marmaris yollarına, hatta Çamlıhemşin'e
vurdu.
Bayramlarda yine yollarda trafik felç oldu.
Türkbükü fena halde gözden düştü.