İkisini de ayrı ayrı severim; üstelik Tayfun, yıllardır Rumelihisarı'ndan komşum. Ben böyle bir disiplin görmedim; sabahın 08.00'inde bir gözüm kapalı köpeklerimi gezdirirken, Tayfun çoktan 9 kilometre yürümüş, jilet gibi giyinmiş, ceketinin mendilini takmış, işine gidiyor olur.
Varsa yoksa işi Tayfun için; hep yeniyi kovalıyor, araştırıyor, en iyisini yapmaya çalışıyor ve yapıyor da... Mekanlarını şöyle bir sayarsam; People, Hazine, Grey, Nezih, Charter Pub, Arşipel... Dahası da var yani...
Deniz'e de daima zaafım var. Hassas ve kırılgan kalbini görebilecek, onun kıymetini bilecek biriyle hayat arkadaşlığı yapmak istediğini biliyorum. Neler neler yaşadı Deniz...
Herkes bir parçasını istedi, çekti koparttı.
Tayfun'la birlikteliklerini duyunca yüzümü kocaman bir gülümseme aldı, pek sevindim.
Güzel insanların buluşması beni umutlandırır, içimi ısıtır; sizin de ısıtsın.
Sevenler bol olsun.