Bilgisayarın ekranına uzun uzun bakıyorum. Hani o ilk cümle var
ya, nereden tutsam, nasıl yazmaya kalksam az kalıyor; kavruk,
eksik, yetmiyor.
Selda Bağcan'ın 'Remix' albümü elimde... Adıma imzaladı,
'Sevgilerle' diye. Öylece bakıyorum. Vay be, ne şanslıyım! Peki ben
bu imzayı nasıl kaptım?
Geçtiğimiz günlerde 'Remix' albümü çıktı Selda Bağcan'ın. Hemen
satın alıp dinlemeye başladım tabii. Genç yeteneklerle, dünya
trendlerini takip ederek müthiş bir etnik-elektronik albüm yapmış.
İlk favorim, 'Karlı Dağlar' remiksiyle MOGUZ oldu. Peşine,
Kozmonotosman'ın düzenlediği 'Yaz Gazeteci', CAFI'den 'Gine Haber
Gelmiş', Acid Pauli&Jamie'den 'Katip Arzuhalim', İpek
İpekçioğlu'ndan 'Gesi Bağları'...
'AYŞE KIZIM GİTSENE'
Neyse, imzaya dönüyorum... Pazar akşamı Off Gümüşlük'te Nükhet Duru
konserine gittik. Sahne kenarındaki masada beklerken, yan masamızda
bir hareketlenme oldu. Kimi görelim? Selda Bağcan!
Ben bir heyecanlan, bir heyecanlan! Yanımda yapımcı Mustafa Oğuz ve
Meltem Cumbul var. Bir onu, bir onu dürtüyorum: "Benim tanışmam
lazım, fotoğraf çektirip CD imzalatmam lazım!" Hayran olduğu
sanatçıyı gördü mü delirenlerdenmişim meğer.
Mustafa Oğuz: "E kızım git!"
Ben: "Yok gidemem, çekinirim."
Meltem Cumbul: "Ayşe gel, fotoğrafını çekerim."
Ben: "Ayy utanırım, ayıp olmasın."
Bi' de kibarım yani...
Sonunda beni alıp götürdüler yanına. Selda Bağcan, "Ooo bizim
çılgın kız gelmiş" demez mi! Peşine de "Deli dolu yazılarını
okuyorum" diye eklemez mi!
'Ben size çok hayranım' falan diyecek oldum ki, Meltem "Ayşee
çekiyorum!" deyip fotoğrafı patlattı. Anında yüz bulan ben, bir de
CD imzalattım tabii. Gerisi, günlerdir Selda Bağcan benim
için...
'Selda Bağcan, Türkiye'de doğdu, dünyada büyüdü... Annesi öğretmen,
babası veteriner hekim olan sanatçı, öğrencilik yıllarının geçtiği
başkent Ankara'da ilk gitarını eline aldığı zaman henüz 10 yaşında
bile değildi' diye yazıyor albüm kitapçığının girişinde. Sonra 'Ve
tüm dünyada Selda Bağcan' bölümü geliyor. Bazıları şöyle: