Bu aralar yabancı dizi dünyasında dalga dalga yayılan uçuk bir
dizimiz var. Adı, 'Westworld'. Digiturk'te yayınlanan yapım; 1973
tarihli, Michael Crichton imzalı bilimkurgu- gerilim filminin dizi
versiyonu. Yapay zekaların kullanıldığı, zenginlerin de onların
tehlikeli kurgu hayatlarına katılarak 'oynadığı' bir vahşi batı
parkı 'Westworld'. Yani ziyaretçiler parayı verip yapay zekaların
önden planlanmış senaryolarla yaşadığı 'Westworld'e giriyor. Orada
kovboy gibi takılıyor, adam öldürebiliyor, olaylara karışıyor, en
karanlık duygularını ve hallerini yaşıyorlar. Hepsi oyun tabii ama
nereye kadar... Oyuncu kadrosunda; Anthony Hopkins, Ed Harris, Evan
Rachel Wood ve Thandie Newton gibi sevdiğim oyuncular var ama bana
sorarsanız izlemesi kolay bir dizi değil. Vahşi, yorucu, rahatsız
edici, sinir bozucu ama yine de merak uyandırıcı. Zaten çevremdeki
dizi meraklıların çoğu da aynı tepkiyi veriyor: 'İzlemek istiyorum
ama içim dayanmıyor, bir bölümü üç seferde bitirebiliyorum.'
Dizide; yapay zekalardan biri olan, kontrolden çıktı çıkacak, isyan
bayrağını açtı açacak sarı saçlı 'Dolores', en çok ilgimi çeken
karakter. Üçüncü bölümün başında 'Dolores', doktoru 'Bernard'a
gider. Yapay zeka 'Dolores'in kendi kendine sorular sormaya
başladığını, bi' şeylere uyandığını fark etmiştir doktor
'Bernard.'
Seansın başında 'Dolores'e kitap hediye eder; 'Alice'in Harikalar
Diyarındaki Maceraları'... Kitabın bir bölümünü okumasını ister ve
sorar "Ne düşünüyorsun 'Dolores'?"
"Okuduğumuz diğer kitaplar gibi" diye yanıt verir 'Dolores'.
'Bernard' merakla "Nasıl?" diye sorar. Az ve öz konuşan 'Dolores',
"Değişimle ilgili" der. 'Bernard'ın cevabı şu olur: "Sanırım
insanlar en fazla isteyip en az yaşadıkları şeyleri okumaktan
hoşlanıyor."