Yine kafamın karıştığı bir durumla karşınızdayım sevgili
okurlar.
Senaryo oyuncuya göre yazılır mı, yazılmaz mı?
Yani dünyada bu işin oluru nedir? Benim bildiğim ve araştırarak
öğrendiğim şudur: Senaryo yazılır, karaktere göre düşünülen
oyuncuya iletilir, oyuncu beğenirse, uygunsa, isterse rolü kabul
eder. Ama bakın çıkan haberlere göre;
1989'da öldürülen Acıların Kadını Bergen'in hayatını oynayacak
Serenay Sarıkaya; senaryoda içine sinmeyen yerler olduğunu, bazı
bölümlerin yeniden yazılacağını ve bu sebeple çekimlerin seneye
ertelendiğini söylemiş.
Ee tabii çünkü burada olay; Bergen'in hayatını filme çekmek değil,
Serenay'ı başrolde oynatmak... Bizde sistem böyle işler. Çoğunlukla
baştan cillop gibi senaryo hazırlanmaz mesela; 'yayında toplar'
mantığı kol gezer. Diyelim, televizyon yapımcıları seni arar,
'Sizinle bir program çekmek istiyoruz, ne dersiniz?' diye sorarlar.
Siz de doğal olarak programın formatını sorarsınız.
Karşıdan şöyle bir yanıt gelir;
'Henüz format belli değil, biz sizinle çalışmak istiyoruz.' Aklın
varsa telefonu kapatır, bir daha da görüşmezsin.
Bizim oyuncularımızın arasında, senaristi arayıp 'Ben bu cümleleri
söylemem' diye haykıranları biliyorum. İyi de güzel kardeşim, zaten
sen söylemeyeceksin, oynadığın karakter söyleyecek. Rahatla...
Yine de güzeller güzeli Serenay Sarıkaya'yı Bergen olarak
beyazperdede görmeyi dört gözle bekliyorum. Zaten bu sistemin
değişmesini de beklemiyorum; değişmesini beklemeyi bıraktığım
birçok şey gibi.