Hani tam da duymak istediğin cümleleri bir kitabın sayfalarında
bulursun ya... Hani kitabını alıp sessiz bir köşeye saklanasın
gelir ya... Kimse rahatsız etmesin, telefon çalmasın, köpekler
havlamasın, bir yere gitmen gerekmesin; sen kitabınla kal, aslında
sen birazcık kendinle baş başa kal istersin ya...
Ve böyle kitaplar yani tam da seni damarından yakalayıp neyin var
neyin yoksa masaya yatırıp kuş bakışı bakmanı sağlayan kitaplar pek
de sık önüne çıkmaz ya... Son lokmasına ulaşmak istemediğin o yemek
gibi, bir anda gelişen en güzel geceler gibidir onlar.
Benim bir kitap arkadaşım var. Herkesin bir, hatta birkaç kitap
arkadaşı olmalı şu dünyada. Kitap arkadaşı nedir? Okuduğu
kitapları, 'Bak bu tam senlik' deyip çantana sıkıştıran, 'Müthiş
bir kitap; bitirince sana vereceğim' diyerek bir heves bekleten
arkadaş. Sonra göz göze gelip 'Yaa işte öyle' diyeceğiniz
arkadaş.
Arkadaşım, Gümüşlük'teki evine ziyarete gittiğimde içeri koşup
getirdi bu kitabı. Destek Yayınları'ndan yeni çıkmış. Adı, 'Babam
Beni Şahdamarımdan Öptü'. Yazarı, Ozan Önen... Zaman zaman Penguen
dergisinde yazılarını okuduğum Ozan Önen...
Kitabın lacivert-mavi kapağında küçük bir kağıt kayık var. Üstünde
de ışık gibi asılmış yıldızlar.
Peki içinde ne var? 91 tane yazı ama ne yazılar... Tam benlik...
Bence hayata dair kafa patlatıyorsan, küçük şeylere, kelimelere
takılıp kalıyorsan tam da senlik.