Görüntüler sosyal medyaya düşünce göz altına alınıyor, sonra da 687 lira ceza ödeyip evine dönüyor.
Neymiş? Kız çok ısrar etmişmiş, o da kıramamışmış.
Neymiş? Baba minibüsü kullanırken devamlı arkayı kesmişmiş, gözü üstündeymiş.
Neymiş? 10-15 kilometre hızın üstüne çıkmamışmış.
Geçen sabah bir televizyon programında, dört kadın telefona bağlamış adamı sorguluyordu.
Yahu neyi sorgulayacaksınız?
Yine aynı nakarat ama böyle bir olay Amerika'da, Avrupa'da olsa, devlet çocuğu aileden alır.
Ne demek 'Çocuk istedi, dayanamadım'!
O zaman anne-baba-veli neden var? Çocukların her istediğini yapıyor muyuz? Çocukların iyi-kötü, doğruyanlış, tehlikeli-güvenli kavramları oturmuş olabilir mi? Adı üstünde, çocuk işte.
Ondan önce başka bir haber vardı gazetelerde, bilmem okudunuz mu...
Şuraya fotoğrafını koyuyorum...
Adana'da altı kişilik bir aile motosikletle gidiyor. Direksiyondan geriye sayıyorum: Önde 4-5 yaşlarında bir erkek çocuk ayakta, hemen ardına 3-4 yaşlarındaki erkek kardeşi ayakta sıkıştırılmış, baba kollarını direksiyona uzatarak oturuyor, arkasında anne ve kucağında kundaklık bebeği yan oturuyor, en geride de 5-6 yaşlarında bir kız çocuğu düştü düşecek...
Peki ne oluyor?
Cevap veriyorum; hiçbir şey.
Ne polis çeviriyor, ne biri dur diyor, ne ceza yazılıyor, ne de anne babanın hakkında işlem başlatılıyor.
Manzaramız bu! Çıkın gelin Bodrum'a mesela; aynı manzaralar burada da var. Kimse kask takmıyor, motosikletlere üç-beş kişi biniliyor, çocukların can güvenliği tehlikede...
Peki bu ehliyetler nasıl veriliyor?
Trafik polisimiz neden ses çıkarmıyor?
Denetim, kontrol nerede?
Çocuk yetiştirmede zaten sürünüyoruz da, aileler trafikte bile eğitimsiz, bilinçsiz; cahillik kol geziyor. Bu duruma Aile Bakanlığı'mız nasıl bir çözüm bulmayı planlıyor?
'Ne yapayım, çocuk öyle istedi' lafı serbest bırakılmaya nasıl sebep olabiliyor?
Vallahi analardan, babalardan geçtim; şu çocuklarımızı hiçbir yerde, hiçbir alanda koruyamayışımız var ya, işte ona içim yanıyor.