Ayşe Şener Milat Gazetesi

İç düşmanlar

Herkese doğarken bir tane hediye. Belki bin tane. Ama iki kendimizden biri. Biz seçeceğizdir hangisi biziz. Hangisi o. Hem de bütün hayatımız boyunca sabahtan akşamlara kadar. Gece yarısı… Arada uyanıp da su içmeye...

03 Temmuz 2018 | 167 okunma

Herkese doğarken bir tane hediye. Belki bin tane. Ama iki kendimizden biri. Biz seçeceğizdir hangisi biziz. Hangisi o. Hem de bütün hayatımız boyunca sabahtan akşamlara kadar. Gece yarısı… Arada uyanıp da su içmeye kalktığımızda bile bizimledir.

En yakınımız: hem de düşmanımız: şeytanımız. Şeytan halimiz.

Tepkisel bir din, farklı bir hayat biçimi… Şeytan o ilk başkaldırısıyla(kulağa hoş geliyor fakat içerik berbat) soyut/ manevi üstünlüğü; ilahi bilginin üstünlüğünü kabul etmediğini gösterir. O maddi varlığa/ güce dayalı üstünlüğün asıl üstünlük olduğuna inanır. Varlığı değerlendirmede tek ölçütün maddi değerler olduğu düşüncesini ortaya koymuş olur. Bir anlamda yaşamı maddi değerlere göre oluşturmanın çığırını açar. Kendince bir din kurar. Ve bu dinle birlikte ayrımcılığın kökeni olacak kibri geleceğe “armağan” etmiş olur. Bütün bunlar için bir süreye ihtiyacı vardır. Senaryoda istediği süre ona verilir.(Manevi değerlere yaslanarak kibir edenleri de düşünecek olursak aslında kibir, yani üstünlük iddiası ve ona yapışık olan sorumsuzluk; asıl problem.

O insanla birlikte düşüp kalkmak için artık onunla birlikte aynı hayattadır.

Allah, kendi tercihini yaşaması için herkese verdiği zamanı ona da verir. Seçme özgürlüğüne duyulan ilahi bir saygıdır bu. Seçilen tercih ne kadar olumsuz olursa olsun, herkes bir hayat boyu dilediği şekilde yaşar. Yalnız her seçimin muhtemel/ kesin sonuçları açık bir dille insana bildirilir.

Bu isyana daha yakından bakılırsa, o, insan benindeki olumsuz dürtülerin toplam negatif gücüdür. İnsan varlığının kara benidir. Dürtülerle kafadar isyancı gücün temsilcisi olarak, iyiliğe olan baskın eğilime karşıt ayaklanmalar düzenler. Öte yandan o, insanın -az kalsın- melek olmaması için bir denge unsurudur da. O insanın içindeki zıtlıkla çok iyi anlaşan negatif arkadaştır. İnsanın huysuzluğu, olumsuzluğudur. Bir ihanetten yüz bulan zıt kutbu, isyanıdır. Yaramazı, kötü ruhu ya da ruhunun kötü yanıdır. Belki de iyiliği daima eleştirdiği ve mukavemet gücünü artırdığı için iyi bir şeydir de… Öyle olmasaydı zekanın manevralarına daha çok rastladığımız insanlar için “ne şeytandır o!” demezdik.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Kitap okumak bizi bozar 28 Ağustos 2018 | 4.757 Okunma Senin şarkın ne? Veya türkün? 21 Ağustos 2018 | 3.593 Okunma Vicdan 14 Ağustos 2018 | 3.539 Okunma Yaz ve yazmak 07 Ağustos 2018 | 2.170 Okunma Biraz küselim 31 Temmuz 2018 | 2.284 Okunma