Ekonomi yönetiminde en önemli unsurların başında piyasa aktörlerine öngörülebilir bir ortam sunmak gelmektedir. Piyasada yatırım, tasarruf ve tüketim kararları veren bireyler veya kurumlar ilerleyen dönemlerde kendilerini neyin beklediğini bilmek isterler. Fiyat mekanizması üzerine kurulmuş olan piyasalarda öngörülebilirliğin yegâne sağlayıcısı fiyat istikrarıdır. Fiyat istikrarının sağlanamadığı bir ortamda piyasa ajanları rasyonel karar verme kabiliyetlerini kaybederler.
Piyasada gelirlerin enflasyona intibakı farklılık göstermektedir. Mal ve hizmet ticareti yapan kesimler enflasyona anında cevap verebilirken ücretli çalışanlar sözleşme dönemlerini beklemek durumunda kalmaktadırlar. Üstelik ücretli çalışanların ücret/maaş iyileştirmesi geçmiş dönemi kapsarken, enflasyonist bir ortamda önlerindeki sözleşme dönemi boyunca alım güçleri düşmeye devam eder. Bu durum ücretli kesimden ticaret yapan kesime bir gelir transferi olmasına yol açar. Son dönemdeki yüksek enflasyon ortamında, TÜİK verilerine göre ücretli kesimin gayri safi katma değer içindeki payı son altı yılda (2016-2022) 10 puan düşerek %36,3’ten %26,3’e gerilemiştir (Türkiye’de...