Ankara koridorlarını yakından takip eden isimlerle konuştuğumda ilk cümleleri şu oldu:
“Savaşın bölgeye yayılmaması gerekiyor ve bunun için de ne yapılması gerekiyorsa yapılıyor.”
Bu konuda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın geçen hafta yaptığı bir açıklamaya da dikkat çekiyorlar:
“İsrail devleti adına atılmış sembolik bir adım. ‘Hamas’ı askeri olarak destekleyen İran’a operasyon yapabiliriz’ dediler. Şimdi buna yenisini eklediler. İran’ın onlara cevabı ne olur, göreceğiz. Dün 3 tane operasyon aynı anda oldu. Tahran’da, Beyrut’ta ve Irak’ta. İran için önemli olan 3 yerin vurulması, belli düğmelere basılması anlamına gelir. Savaşın yaygınlaşmasını isteyen üst akıl devrede. İsrail toprak çalmaktan vazgeçmeyecek. Direniş gerek Lübnan tarafından olsun gerek Filistin’den olsun. Dünyaya bunu tehdit olarak lanse edecekler. Direnişi üreten Hamas ya da Hizbullah değil. İsrail yayılmacılığı devam ettiği sürece bir direniş olacak.”
Bu noktada iktidarın yaptığı sert açıklamaların ne anlama geldiği de şu cümlelerle değerlendiriliyor:
“Bazı sert açıklamaların sebebi içerideki ve dışarıdaki mahalleyi başkasına kaptırmamak. İran’ın alan genişletmemesi de burada önemli.”