Sıkça duyar olduk:
“Neoliberalizm bitti. Paradan para kazanma sisteminin yerine sosyal adaleti öne alan bir süreç yaşanmalı.”
Dün, “Türkiye’de Yeni Kapitalizm/Siyaset, Din ve İş Dünyası (İletişim Yayınları)” isimli kitabı okuyordum. Ayşe Buğra-Osman Savaşkan imzalı kitabın sonuç bölümünde yapılan şu değerlendirme dikkatimi çekti:
“… Türkiye’de siyasal İslam’ın yükselişi, ülkede kapitalizmin gelişmesine engel oluşturmadı. ‘Muhafazakar Müslüman burjuvazi’ açık ekonomi rejiminin ekonomik koşullarına uyum sağlamakta güçlük çekmedi ve “ılımlı İslamcı” AKP hükümeti ekonomiyi küresel düzeydeki büyük bir ekonomik kriz döneminde bile fena idare etmedi. AKP döneminde yıllık büyüme oranı OECD bölgesindeki ortalamaların üstündeydi, ama ‘yükselen ekonomiler’deki oranlar kadar yüksek değildi. Ekonomik büyümeye cari açıkta düzenli bir yükseliş ve yabancı sermaye akışına bağımlılıkta artış eşlik etti. Ekonomi sermaye kaçışı karşısında son derece savunmasız hale geldi ama şimdiye kadar bu tehlikeden uzak durulabildi.”
Son cümle: “Ekonomi savunmasız ama şimdiye kadar bu tehlikeden uzak durulabildi.”
Kitabın...