Demokrat Parti lideri Adnan Menderes, 15 Ocak 1959’da, Meclis grup toplantısında şu cümleleri kurdu:
“… Geçen gün İstanbul’un en güzel caddelerinden birinden geçiyordum. Baktım otomobiller bir sıra, iki sıra, üç sıra değil; beş sıra. Yanımdaki arkadaşım dedi ki: ‘Şu gördüğünüz mahalle en müreffeh olan insanların, işi düzgün olan insanların semtidir. Şimdi akşam olmuştur. Evlerinde en lüks yiyeceklerle çay ve rakı sofraları kurulmuştur. Yiyip içerek bizim iktidarımız aleyhinde konuşmaktadırlar. Yani halkımızın yoksulluk içinde kıvranmakta olduğunu söyleyenler şu caddenin iki tarafını işgal eden şu muhteşem binaların içinde olanlardır.’ Şimdi hal ve keyfiyet böyledir.”
Tanıdık geldi mi? Gelmiştir!
20 yıldır iktidarı yöneten AKP ve lideri Recep Tayyip Erdoğan da “Beyaz Türkler” kavramını sıkça dile getiren, CHP’yi ‘varsılların’, kendilerini de ‘yoksulların’ partisi diye nitelendiren bir siyasetçi. Ya bugün? Bir AKP aristokrasisi yok mu? Sınıf atlayan muhafazakar yeni kuşağın derdi, İslami hayat yaşayan fakirlerin/işçinin ya da orta sınıfın sorunları değil, kendi hayatlarının daha da nasıl...