“… Neymiş efendim? İnşaat bekçisi bir kardeşimiz, hırsız kovalıyormuş. Hırsızları kaçırmak için de, havaya ateş etmiş… Binamızın girişi, E5’in altında kaldığı için, ateş edilen yerden, bina girişinin vurulma ihtimali, gerek fizik, gerek de geometri kurallarına göre imkansız. Yani; bu bekçi kardeşimiz, bir aksiyon filmine özenmiş olacak, ‘mermiye falso vermiş’ ve olağanüstü bir nişancılık sergileyerek, ‘yanlışlıkla’ binamızı vurmuş. Hırsızlara ateş etmek de, bu Teksaslı kardeşimizin günlük rutiniymiş gibi; gitmiş evine, bir güzel yatıp uyumuş. Yaa… Hollywood prodüksiyonlarına, taş çıkartacak, bu fantastik açıklama…”
İYİ Parti lideri Meral Akşener’in grup toplantısını dinledikten sonra hırsızları “kovalayan” bekçi M.E.’nin ifadesini tekrar tekrar okudum. Önce şu bilgiyi vereyim: Bekçi M.E.’yi aradım ve konuşmak istedim. Verdiği yanıt, “Konuşmuyorum, müsait değilim, müsait değilim konuşmuyorum” oldu.
Şimdi Bekçi M.E.’nin ifadesini masaya yatıralım.
SORULDU: Kısaca kendinizi tanıtınız. Sabıkanız var mıdır?
CEVAP: Ben 1997 yılından beri İstanbul ilinde yaşarım. İstanbul’a geldikten...