“... Soğuk savaşın sona ermesi ve devamında gündeme gelen istikrarsızlıkların, hücresel yapılarda yol açtığı hızlı dönüşümler, bahsedilen kulvarda yani çatışma alanlarında özelleşmenin hız kazanmasına yol açmış, özel askeri şirketlerin oluşumuna yönelik ivmelenmeyi artırmıştır.” Bu cümleleri, savaş şirketi SADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin geçen hafta hayatını kaybetmesinin ardından okuduğum bir kitaptan alıntıladım. Kitabın adı: “Özel Askeri Şirketler ve İstihbaratın Özelleşmesi.” Yazarlarından birinin ismi çarpıcı. MİT’ten geçen yıl emekli olan ve teşkilatın ikinci ismi diye tanımlayabileceğimiz Sebahattin Asal. Emekli MİT yöneticisi Asal, kitabı Prof. Kadir Murat Altıntaş’la kaleme almış.
420 sayfalık kitabın bütününden çıkansa şu:
“Tekelleşen kapitalizm, dini ve mezhepsel farklılıklar-çelişkiler, iktidar için tahrik edilen şoven duygular, yeni pazar/hammadde ihtiyacının giderilmesi yönündeki arayışlar, tarih tabanlı duygu arkeolojileri ile zirveye çıkan toprak sınırı genişletme arzuları gibi sebepler, devletlerin, politik-askeri girişimlerle genişlemeye yönelmesine, dolayısıyla dayatmacı, saldırgan ve emperyalist bir yaklaşım içinde olmalarına yol açmaktadır. Bu çalışmanın amacı; neoliberal ekonomi politikalarının muhtemel etkileri doğrultusunda ortaya çıkan özelleşme serüvenini sorgulamaktır.”