“… Gıdanın ticarileşmesi artık gıda güvenliğini tehdit ediyor. Özellikle gıda ithalatı başlı başına öncelikle çiftçiyi, sonrasında tüketiciyi dört bir yanından çevirip sarmalıyor. Artık market raflarında cici bici ambalajlarında kaplanmış, içinde ne barındırdığı belirsiz, farklı kıtalardan dev gemilerle taşınmış ürünlerle karşı karşıyayız. Gıda ithalatı bir tek mevzuya odaklanmış durumdadır; düşük maliyetler. Kayıplarımız ve geri döndürülemez varlıklarımız için tek bir can simidi kaldı; şehirli tüketicilerin seçimleri ve tüketmekten ileri gelen güçleri. Ticaretin serbestliğiyle, yerel gıda üretiminin varoluşu birbirine taban tabana zıt. İpin ucu tüketicilerin ellerinde…”
Elimde 64 sayfalık bir kitap var… Kitabın adı: Gıda Bağımsızlığı (Uwe Hoering/Yeni İnsan Yayınevi/2016) Gece bitirdim ve sizlerle paylaşmak istedim.
Ekonomide model mi istiyorsunuz?
Örneğin… 1990’lara kadar Gine halkının Hollanda’dan ithal edilmiş patates tükettiğini biliyor muydunuz? Ya da sonra ne olduğunu? Anlatayım: 1992’de, Fouta Djalon Üreticiler Federasyonu hükümetten 5 ay süreyle patates ithalatını...