Panoptikon geldi aklıma… İngiliz filozof ve toplum kuramcısı Jeremy Bentham’ın 1785 yılında tasarlamış olduğu hapishane inşa modeli. Yani… Gözetleme! Bentham, Panoptikon’u “Bir üst aklın, gücü elde etmesinin yeni bir modeli” olarak ifade eder. Bütünü (pan-) gözlemlemek (-opticon) anlamına gelen bu tasarım birkaç katlık tek odalı hücrelerden oluşan bir halka üzerine kurulu. Panoptikon’un temelinde yatan ilke, tek odalı hücrenin içindeki tutukluya saklanacak hiçbir yer bırakmaması, buna karşılık dış cephedeki duvarın penceresinden gelen dış ışığın kuledeki nöbetçilere tutuklunun her hareketinin bir silüetini izleme olanağını sağlaması. Ne zaman gözlemlendiğini bilmeyen tutuklunun, aklını başına toplayarak her zaman izleniyormuşçasına davranmaktan başka seçeneği yok.
Deliliğin Tarihi, Kliniğin Doğuşu, Kelimeler ve Şeyler, Bilginin Arkeolojisi, Hapishanenin Doğuşu, Cinselliğin Tarihi kitaplarının yazarı olan Fransız filozof Michel Foucault da zaman zaman atıfta bulundu hapishane modeline:
“… Panoptikin en önemli sonucu buradan gelir: Tutuklunun zihninde, iktidarın otomatik işleyişini sağlayacak...