Mustafa Şeref'i sofrada azarlayan Atatürk, hemen ertesi akşam, belki de gönlünü almak ve içtenlikle sohbet etmelerini sağlamak amacıyla, İsmet Paşa'yı yemeğe davet etmişse de İnönü beş on adım ötede oturduğu evden Cumhurbaşkanı Köşkü'ne gelmek için saatlerce oyalanmış, Atatürk'le birlikte bütün davetlileri bekletmişti.
Atatürk ikide bir saatine bakıyor, yavaş sesle yanındakilere bir şeyler soruyor, aldığı cevaplara kimi zaman sinirleniyor, kimi zaman yüzünü buruşturuyordu. Dahası davetlileri uzun süre ayakta tutmuş olmanın rahatsızlığını hatta utancını da yaşıyordu. Hanımlara sık sık dönüp "Geç gelmiş... Köşküne henüz dönmüş... Banyoya girmiş... Giyiniyormuş... Nerdeyse burada olur... Siz yorulduysanız buyurun oturun, ayakta durmayın" gibi sözlerle onları avutmaya çalışıyordu.&n