Irkçılık, bağnazlık ve cehalet sözcüklerini yan yana koydunuz mu dünyada bir tek ülkeyi tanımlamış olursunuz: ABD
Hayatımın 20 yılını o ülkede geçirdim. Babamın peşine takılıp ailece Amerika'ya gittiğimizde, ben 5 yaşındaydım. Uçak koltuğunda arkama yaslanıp pencereden dışarı baktığımda ve de İstanbul'u yeniden gördüğümdeyse 25'ime yeni basmıştım.
Amerika'da daha doğrusu San Francisco'da geçirdiğim onca yıl sonrasında Amerikalıdan farksızdım. Türkçeyi doğru dürüst konuşamıyordum ama beş yıl sonra Türk Dil Kurumu çeviri ödülünü de "7 Numaralı Mahkeme" adlı çevirimle kazanmıştım!
Şimdi o 20 yıla şöyle bir baktığımda, sokaktaki Amerikalının bizim bildiğimiz, gözünü kırpmadan milyonlarca Iraklıyı öldüren, kendini dev aynasında gören diğer bütün insanları çizmesinin topuğuyla ezebilen sonra da bir şişe viskiyi devirip horul horul uyuyabilen karikatürle ilgisi yoktur.