Bizde pek bulunmaz bu tür gazetecilerden. Çünkü bizim öyle fazla gizlimiz saklımız yoktur. Devlet adamımızın da devlet memurumuzun da ağzı gevşektir; pek sır saklamayı beceremeyiz.
''Bak sana bir şey söyleyeceğim ama kimseye söylemeyeceksin...'' diye kurulur zincir ve hep aynı laflarla kulaktan kulağa yayılır. Sonunda bir bakmışınız ki sizin ''sır'' diye fısıldadığınız herkesin ağzına sakız olmuş.
Ne var ki, ''Deniz Baykal-Kaset Olayı'' aradan bunca zaman geçmiş olmasına rağmen hala gizliliğini koruyor. Kim bu kaseti hazırladı? Kim bu kaseti medyaya gönderdi? Amaç neydi?
Geçenlerde bir gün yurt dışında yaşayan ve çalışan bu ''araştırmacı gazeteci'' arkadaşlarımdan biri aradı. Lafımı geri alıyorum; arkadaş değil tanıdık: