Dün akşam Arena’da 30 bin taraftarın önüne çıktı Galatasaray. Herkes bol gollü bir galibiyet bekliyordu. Sarı-Kırmızılılar da fırtına gibi başladı maça. Sağlı sollu ataklarla Rize’nin üstüne gitmeye başladı.
Bu arada Eren Derdiyok öyle bir gol attı ki sahalarınızda uzun yıllar ne böyle bir vuruş ne böyle bir gol gördük. Bruma’nın ortasında Eren, müthiş bir röveşata ile topu ağlara yolladı. Ben bu tür golleri çocukluğumda o zamanki adıyla Mithatpaşa Stadı’nda Metin Oktay’ın ayağından izlerdim. Gerçekten de sezonun golü olmaya aday bir vuruştu Eren’inki.
Golden sonra Galatasaray, Rizespor’a yüklenmeyi sürdürdü. Ancak ikinci golü geç buldu. Galatasaray’da atakları sürükleyen bir tek Bruma var. Yasin ise çok yetersiz. Bruma’nın tek sorunu topu fazla sevmesi. Hasan Şaş’ı hatırlatıyor biraz. O da bir zamanlar topla o kadar çok oynardı ki, “Hasan’a fazladan bir top atın” diye bağırırdı seyirci. Galatasaray’da Yasin ile birlikte aksayan bir başka yanı da hala sağ bekte oynayan Sabri. Sabri maçın son dakikalarında yedek olarak girebilir oyuna. Ama maçlara onunla başlamak çok büyük tehlike. Nitekim maçın ikinci yarısında Galatasaray’ın sağ tarafı otoyola dönmüştü. Sahadaki en iyilerden biri 100. maçını oynayan Sneijder’di. Selçuk da uzun süredir ilk kez çok hareketli ve dikine top oynadı. Kaçırdığı penaltı ise onun adına şanssızlıktı.
Şu ana kadar Galatasaray’ın en iyi transferi Tolga Ciğerci... Allah adama öyle bir ciğer vermiş ki dur durak bilmeden maç boyu her yere koşuyor. Attığı paslar, savunmadan top çıkarması ve takımı hücuma kaldırması son derece yerinde ve kusursuza yakın.