Devlet FETÖ’nün gerçek amaçlarının ne olduğunu Haziran 1991’de anlamıştı anlamasına da, kimse gene de ciddiye almamıştı ya da almamayı tercih etmişti! Haziran 1991’de dönemin İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, Emniyet Genel Müdürlüğüne Ünal Erkan’ı atamasıyla başlar herşey...
Ünal Erkan göreve gelir gelmez masasının üzerinde duran ve de Polis Akademisiyle ilgili şikayetleri içeren dosyalara eğilir. Şikayetlerin hemen hepsi, daha önce sadece polis koleji mezunlarının gidebildiği Polis Akademisi ilk ve son sınıflarına yapılan bir düzenlemeyle dışarıdan da öğrenci alınmasıyla ilgilidir. Dahası dışarıdan alınan öğrencilerin sadece belli bir tarikat üyesi oldukları öne sürülmektedir. Şikayetlerde
“mezun olacak tarikat üyesi seçme öğrencilerin Emniyet istihbarat,personel, muhabere birimleriyle polis okullarına eğitmen olarak atanacakları”belirtiliyordu.
Erkan’a bir gecde saat on bir buçuk sularında bir telefon gelir:
“Polis Akademisinde gece saat on ikide mezuniyet kura çakimleri var. Kuralar tümüyle düzmece. Zaten kimin nereye atanacağı belli. Tarikat üyeleri önemli yerlere getirilecek...”
Ünal Erkan inanmak istemiyor. Gene de içinde bir kurt düşmüştür; gece yarısı kalkıp Akademinin yolunu tutar. Akademiden içeri girer, mezuniyet kura çekimi yapıranları masadan kaldırır ve yerlerine oturur. Kuraya katılan öğrenci listelerine incelediğinde bazı adların karşısında çarpı işareti olduğunu görür. Masanın altındaysa iki ayrı kura torbası vardır. Kura torbalarından birinin içinden Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat, Personel Daireleriyle Polis Kolejine ilişkin yerler çıkar. Diğer torbada karakollarla sıradan görevler vardır. Kurasını çekmiş ve listelerde adının karşısında çarpı işareti olan öğrencilertek tek inceleniyor. Hepsinin de daha önceden ayarlanmış torbadan kura çektiği ortaya çıkıyor. Bu kuraları çeklen öğrencilerin yüzde doksanbeşi Akademiye dışarıdan katılmış öğrencilerdir.