Derbilerin sonucu önceden kestirilemez. Bu bir yere kadar doğrudur. Ancak Galatasaray, yönetiminden futbolcusuna kadar öylesine bir çöküntü içinde ki, bu maçı kazanma ihtimali yok denecek kadar az. Galatasaraylılar eskiden Sarı-Kırmızılılar’ın o boyun eğmez ruhuna güvenirdi. Şimdilerdeyse herkes o ruhu çağırıyor ama gelen giden yok.
G.Saray’ın uzun yıllardır bu kadar acz içinde böyle bir yönetimi olmamıştı. Takım yenilgiye alıştı. Küme düşmeme mücadelesi veren Eskişehir’den bile 4 yedi. Takımın ne savunması, ne orta sahası, ne forveti var. Sahaya çıkan 11’de Muslera, Sneijder ve Podolski’ye güveniyorsunuz. Geride kalanlarsa Allah’a emanet. Galatasaray’ın ligde hedefi de yok. Sarı-Kırmızılılar için varsa yoksa kupa. Ancak kupayı kazanırsa Avrupa’ya gitme hakkı kazanacak ve cezasını ödeyecek. Onun için var gücüyle Antalya’da oynanacak finale yüklenecektir.
Beşiktaş karşısında Galatasaray’ın hücumu düşünmesi şart. Sinan Gümüş’ün de katılımıyla Sneijder ve Podolski gol yollarında çok etkili olabilirler. Eğrisi doğrusuna denk gelir, savunma da ayakta kalabilirse ve her maç yapılan hataları tekrarlamazsa, Galatasaray sahadan galip ayrılabilir. Genellikle kaybedecek hiçbir şeyi olmayanla, kazanacak çok şeyi olanlar arasındaki maçlar sürpriz sonuçlara gebedir.