Sultan İkinci Mahmud saray görevlilerinden Said Efendiyi takdir eder, sever, sohbet ederdi. Said Efendi bir gün padişaha keçiboynuzu anlattı, yere göğe sığdıramadı. Padişah o güne kadar bunun ne olduğunu bile duymamıştı. Getirilen keçiboynuzunu biraz çiğnedikten sonra fırlatıp attı:
--Said! Bir yudum bal için bir çeki odun yenir mi?!
Said Efendi gülümsedi:
--Efendimiz, bir taht için, bu devletin devasa yükü çekilir mi?
Ömer Seyfeddin bir gün, arkadaşlarından birine yazdığı mektubunda, dönemin siyasilerinden yakınıyordu. Arkadaşına şöyle yazdı:
--'' Onların hangisiyle bir arada bulunsam, kendimi penceresiz ve de kapısız bir kümeste sanıyorum!