Galatasaray yönetimi Fransa’nın yolunu tuttu. Bu yolculuk “Olmayacak duaya” amin demekten başka bir şey değil. CAS’ın (Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi), UEFA’nın verdiği kararı yok sayması, pek mümkün görülmüyor. Bu yolu daha önce İtalya’dan Milan, İspanya’dan da Barcelona denedi. Dahası bu iki dev kulübün gider-gelir dengesi arasındaki fark Galatasaray’ınki kadar açık değildi. CAS sonunda iki kulübe de “ret” cevabı verdi. Galatasaray’ın aynı cevabı alacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok.
Yönetim, Wesley Sneijder, Fernando Muslera, Selçuk İnan gibi yıldız futbolcularını kendisine yakın kalemler aracılığıyla kötülemeye çalışıyor ve taraftar üzerinde olumsuz bir algı yaratmak istiyor. Ancak bunlar çok ucuz oyunlar.
Galatasaray’ı izleyenler bilir. Bugün takımda vazgeçilmez oyuncuların başında bu üçlü geliyor. Eğer bunları elden çıkarırsan, ne storelarda kimseye mal satabilirsin, ne de kombine. Üstelik gelecek yıl Avrupa yasağı kalkıyor. Ligde iyi bir derece alamazsa Galatasaray bu kez de yönetimin cezasıyla karşı karşıya kalacak
Galatasaray’da teknik direktör herhalde Fatih Terim olmayacak. 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda sonra, Dünya Kupası’nın elemeleri başlayacak. Onların hazırlıkları var. Fatih Terim, Galatasaray’dan son ayrıldığında “Ben bir daha bu yuvaya ancak başkan olarak dönerim” demişti. Böyle olamayacağına göre tükürdüğünü yalayıp Galatasaray’a gelmesi Fatih’in kişiliğine ters. Çünkü Terim, verdiği sözü tutmasıyla anılan ve bilinen bir kişi.
Başkan Dursun Özbek, Galatasaray’ın kasasına uygun bir teknik direktörle henüz anlaşamadığı için Terim kozunu kullanıp, vakit kazanmaya çalışıyor. Bunun başka bir açıklaması yok. Çünkü sezonun açılmasına iki hafta kaldı. Hoca gelecek; gidecekleri kalacakları belirleyecek, transfer yapılacakta takım Süper Lig’e hazır olacak.