Galatasaray önce Manisaspor’la Türkiye Kupası çeyrek final rövanş maçını oynayacak sonra da pazar günü Trabzon’da lig maçına çıkacak. Herşeyin yolunda gittiği bir ortamda gerek basın gerekse de takım bu maçlara yoğunlaşıyor. Ne varki şu anda herkesin gözü Mayıs’ta yapılacak yönetim kurulu seçimlerinde.
Duygun Yarsuvat’ın, Ünal Aysal’ın istifasından sonra göreve kısa süreli talip olması aslında pek doğru değildi. O zaman gerek ligde gerekse de kupada şampiyonluğa giden bir takım en kritik haftaların birinde futbolun dışında başka şeylere odaklanmazdı. Galatasaray başkanlığına aday üç kişi var şu anda. Bunların ikisi Adnan Öztürk ile Turgay Kıran. Artık geçerliliğini yitirmiş, uygulayana hiç bir prim getirmeyen enkaz edebiyatını bolca kullanıyorlar. Öte yandan Dursun Özbek ise “yiğidi öldürüp hakkını yememeyi” öneriyor. Ünal Aysal yönetimi ile ilgili yapılacak tek eleştiri başkanın zamansız istifasıdır. Onun dışında Galatasaray’a çok şeyler verdiğini kabul etmek gerekir.
Herşeyden önce Galatasaray bir spor kulübüdür. Gayrimenkul yatırım ortaklığı değildir. Yani başarısı masasındaki paraya göre değil, müzesindeki kupalara göre belirlenir. Ünal Aysal’ın da bütün sportif branşlarda Sarı-Kırmızılı kulübe 50’ye yakın kupa kazandırdığını unutmamak gerek. Dursun Özbek bu gerçeği kabul ediyor, Ünal Aysal’la işbirliği içinde olacağını, onun yardımını isteyeceğini, Aysal’ın da bu yardımı esirgemeyeceğini söylüyor. Zaten Ünal Aysal da maddi-manevi Özbek’in arkasında olduğunu defalarca belirtti. Eğer Özbek kazanırsa, örneğin Galatasaray basketbol takımları Aysal’ın şirketi olan “Ünit” yazılı formayla salonlara çıkabilir. Bu reklamı Galatasaray Futbol Takımı’nın formasında da görebiliriz.