Bundan yıllar önce çalıştığım gazetenin verdiği görev gereği KKTC CB'nı Rauf Denktaş'la görüşmeye gittim. Rauf Beyle sohbet edecektik; ben de bu sohbetten bir yazı çıkaracaktım. Ama bir değil tam sekiz yazı çıktı ve gazete bunları birbiri ardına yayınladı.
Rauf Bey beni Girne'deki evinde karşıladı.
Beyaz bir pantolonla beyaz bir gömlek giymişti. Güleç bir yüzle hoş geldiniz dedikten sonra büyük bir odaya buyur etti. Sokağa bakan büyük bir pencere vardı, ağzına kadar açık. Bana ve foto muhabiri arkadaşıma oturacağımız koltukları gösterdikten sonra açık pencerenin hemen karşısındaki kanepeye oturdu.
Bir süre havadan sudan konuştuktan sonra.
''Buyurun?'' dedi.
''Estağfurullah efendim.