Riekerink’e taraftarlar “Bey” dedi, ama artık “Bey” değil “Bye bye” deme zamanı geldi. Galatasaray’ın kadrosu ne böyle futbol oynar, ne de böylesine boynu büyük ayrılır stattan. Ama hem kadro hatalı hem de alabildiğine savunma ağırlıklı. Üstelik Kadıköy’de uzun süredir maç kazanamamış bir takıma moral motivasyon yapacak bir hoca da yok.
Bu sezonun ikinci çeyreğinde Galatsaray 4 maçta 3 yenilgi aldı. Bu yenilgilerin üçünün de sorumlusu başta Riekerink, ardından da onu yasak savmak kabilinden takımın başına getiren yönetimdir. Podolski ve Snijder sürekli sakat. Takımda bir tek adam var o da Bruma.. Derbide ise adam neredeyse ön libero oynadı. Bruma’nın topu kendi ceza sahasından alıp hücuma kalkması takımın ne halde olduğunun bir göstergesi.
Galatasaray bu sezonu da unutacak artık. Takıma bir an önce aklı başında bir hoca getirmek şart. Bu hoca Yılmaz Vural bile olsa herhalde Riekerink’ten daha iyi olacaktır.
Galatasaray Spor Kulübü’nün başkanı, taraftarla sucuk ekmek yiyor, “Galibiyete inanmayan otobüse binmesin” diyor. Bunlar tam popülizm... Bu kadar ucuz yöneticilik olamaz. Bu sezon Fenerbahçe kalecisi Volkan Demirel bu kadar rahat bir maç oynamamıştır. Yere bir kez olsun yatmadan maç bitirdi.
Çakır’ı suçlamak, onun eyyamcılığını ortaya koymak, ona laf söylemek son derece anlamsız. Çünkü Galatasaray’da ne savaşacak adam var, ne doğru dürüst bir taktik. Bu kafa ve bu yapı ile Fenerbahçe’yi Kadıköy’de yenmek falan hikaye