SSK'ya Genel Müdür olarak atandığında borcu bulunmayan kurum Kemal Bey gittiğinde 234 milyon dolarlık borca batmıştı. (SSK verileri) Bunun olmasına hayret etmemek gerek. Kemal Bey ne bu ülkeyi, ne bu ülkenin insanını tanıyor. İktidar olmak için her yol geçerli inancından yola çıkmış ve abuk demeçlerle bu amaca koşacağını sanmakta.
Gün geliyor kendini "Gençlerin Demokrat Amcası" olarak ilan ediyor, gün geliyor CB Erdoğan'a ağzına geleni söylüyor. Kürt hareketiyle PKK'yı birbirine karıştırıyor. Aslında karıştırmıyor tabii de, karıştırmak işine geliyor.
HDP'nin kapatılmasını istemediğini haykırıyor ama kapatılması için dua ediyor. Çünkü gözü HDP'nin aldığı beş küsur milyon oyda. Onca oyun PKK yandaşlarınca verilmediğini iyi biliyor tabi. PKK dediğin terör örgütünün üye sayısı toplasanız, bölüp çarpsanız üç beş yüzü geçmez. Millet onca oyun Kürt kardeşlerimizin haklarıyla ilgili olduğunun bilincinde.
Acaba CHP Genel Başkanlık koltuğuna yürüdüğü yolda bir Kürt aşiret reisi, Dengin Mir Fırat'ı nasıl alt ettiğini hatırlıyor mu, TV'de Uğur Dündar'ın sunduğu bir açık oturumda? Aslına bakarsanız Kemal Bey CHP Genel Başkanlık koltuğunu Dündar'a borçlu başkasına değil!!
Ne var ki, Kemal Bey o koltuğuna öyle bir çiviledi ki kendini, onu kerpetenle bile zor çıkarırsınız o koltuktan. Kemal Bey o koltuktan olursa, elinde fileyle pazara giden bir emekli yaşamına başlayacak ki, bu onun için dört mendillik bir Türk filminden beter olur. Zaten bu nedenle İmamoğlu ya da Yavaş gibi, kazanma ihtimali olan birilerinin adaylığına karşı çıkıyor. Kendi aday olur ve de kaybederse ki yüzde 99 kaybedecektir, o zaman "eee benden önceki adaylar da kaybetmişti..." diyerek o saat CHP Genel Başkanlık koltuğuna çivileyecektir kendini!
CHP Kemal Bey'den kurtulmadığı sürece iktidara teğet dahi geçemez. Çünkü bu milletin Kemal Bey'e verecek oyu yoktur; olmayacaktır da!