Merhaba. Gazetecilikte gelenektir; yazar, okura seslendiği ilk
yazısında, yazma nedenlerini anlatır. Biraz kendini tanıtır. Ben de
öyle yapacağım.
Ben bir Cumhuriyetçiyim, Kemalistim, ulusal solcuyum. Yurt, ulus ve
tarih bilincine sahip olmayan,
Atatürk’ü sahiplenmeyen, Kurtuluş
Savaşı’nı küçümseyen, Türk Devrimi’ne şaşı bakan, Cumhuriyet’i
dışlayan ve numaralandıran siyasal tutumları cepheden eleştiren bir
Cumhuriyetçiyim.
Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin de, adını Atatürk’ten
alan Cumhuriyet gazetesinin de kökü olan Kuvayı Milliye’den,
Müdafaa-i Hukuk’tan beslenen bir Cumhuriyetçiyim.
İnkılap tarihimizdeki Jön Türklerin, Osmanlı Devleti’nin son
döneminde Trablusgarp’tan Çanakkale’ye dek cepheden cepheye koşan o
fedakâr fedailer kuşağının, Milli Mücadele’ye en ön safta
katılanların, Cumhuriyet’e kanat gerenlerin açtıkları yoldan
yürüyen bir Cumhuriyetçiyim.
Solun; emekten, eşitlikten, bağımsızlıktan, aydınlanmadan yana;
sömürüye, gericiliğe, vahşi kapitalizme ve emperyalizme karşı
olmasını savunan, tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik konusunda çok
kıskanç bir Cumhuriyetçiyim.
Etnikçiliği solculuk; mezhepçiliği devrimcilik; hemşericiliği
ilericilik olarak sunanlara; ortaçağ kalıntısı, feodalizm artığı
aidiyetleri siyasetin merkezine koyanlara karşı mücadele eden bir
Cumhuriyetçiyim.
Ulusalcı hassasiyeti olmayan bir solculuğun da, solcu olmayan bir
ulusalcılığın da sahici ve samimi olmadığını bilen; Cumhuriyetçi
olarak yurttaşlığı; devrimci olarak yoldaşlığı esas alan bir
Cumhuriyetçiyim.
Halkçı, devletçi, toplumcu, kamucu, milli, kalkınmacı, ithal
ikameci, karma, planlı iktisat politikalarını benimseyen bir
Cumhuriyetçiyim.
Sınıfsal bak...