Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı
seçimini iptal etmesi, seçimin tekrarlanmasına hükmetmesi, siyasal,
toplumsal, ekonomik ve diplomatik hayatımızda önemli sonuçlar
doğuracak.
Siyasal açıdan, 1876’dan günümüze Meclis birikimi, seçim deneyimi
olan ülkemizde, seçim sonuçlarına duyulan güveni zedeleyecek.
Özellikle de yakın geçmişteki referandum ve seçimlerde, iktidarın
az farkla elde ettiği başarılar, tartışmaya açılacak. Şaibeli
biçimde anılmaya başlanacak. Yüksek Seçim Kurulu’nun yapısı,
güvenilirliği, daha önce verdiği kararlar masaya yatırılacak.
Yasalara, kurallara, kurumlara olan güven daha da azalacak.
Toplumsal açıdan, hiç istemediğimiz halde, gerilim daha da artacak.
İktidar blokunun, rakiplerini düşman, seçimleri savaş olarak gören;
yurttaşları geren; muhaliflerini ötekileştiren, dışlayan,
düşmanlaştıran, şeytanlaştıran, hedef gösteren üslubuna bir müddet
daha katlanacağız.
Ekonomik açıdan, Türkiye daha kırılgan hale gelecek. Türk
Lirası’nın ABD Doları ve Avro karşısında değeri daha da düşecek.
Üretimi, istihdamı, büyümeyi, kalkınmayı, ihracatı, yatırımı, gelir
dağılımındaki uçurumu, vergi adaletini, yüksek teknoloji içeren mal
üretip satmayı, işsizliğin ulaştığı boyutları, yüksek dış borcu
değil, 23 Haziran’da yapılacak seçimleri ve sonuçlarını
konuşacağız.
Diplomatik açıdan ise ülkemizin dış dünyadaki itibarı zarar
görecek. Üye olduğumuz ve olmaya çalıştığımız örgütlerde elimiz
zayıflayacak. Bilinçli yurttaş, örgütlü
toplum, demokratik siyaset
İstanbul’daki seçimlerin yinelenmesi kararına verilen tepkiler,
ülkemizin demokratik birikimini, halkımızın demokratik olgunluğunu,
siyasilerin demokrasi kültürünü göstermesi açısından da önemli.
1876 ve 1908 Meşrutiyet deneyimlerini yaşamış; Osmanlı’da Meclis-i
Mebusan açmış; Milli Mücadele’yi 1920’de kurduğu Meclis yönetiminde
kazanmış; emperyalizmi Meclis’e...