Yunanistan’ın Ege Denizi’nde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin
(GKRY) ise yanına sadece Yunanistan’ı değil, İsrail, Mısır, Katar,
ABD ve Avrupa Birliği’ni de alarak Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı
yaptıkları hamleler sürüyor. Her iki denizde de deniz yetki
alanlarının paylaşımı; karasuları, kıta sahanlığı, münhasır
ekonomik bölge (MEB) üzerinden gerilim yaşanıyor. Doğu Akdeniz’de
son 18 ayda, 18 tatbikat yapan Yunan-Rum tarafı, Türkiye’yi dar bir
alana sıkıştırmak istiyorlar. Son yıllarda Kıbrıs politikasında
yapılan hatalar, Annan Planı’nın desteklenmesi, Türk devlet adamı
geleneğinin son mümtaz temsilcisi, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş’ın devre dışı bırakılması, KKTC’nin
son dönem yöneticilerinin Rum kesimine ödün verme konusundaki
hevesi de, Türkiye’nin elini zayıflatıyor. Ege Denizi’nde
Yunanistan’ın işgal ettiği 18 ada ve bir kayalığı da
unutmayalım.
Tüm bu olumsuz tabloya rağmen, 103 geminin katılımıyla, anavatanı
çevreleyen üç denizde, Mavi Vatan 2019 tatbikatı icra edildi.
Yetkin bir denizci, seçkin bir aydın olan ve Mustafa
Kemal’in askeri olmasının bedelini de Silivri’de ödeyen
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz tarafından dilimize
kazandırılan “Mavi Vatan” kavramı üzerinde düşünmekte yarar var.
Çünkü jeopolitik ve stratejik yönüyle ulusal güvenliği; teknolojik
yönüyle bilim ve sanayiyi; ekonomik yönüyle denizlerdeki
zenginliği, bereketi, refahı içeriyor. Türkiye’nin denizcileşmesi,
Türklerin denizci millet olması için gerekli programı ortaya
koyuyor. FETÖ’nün kumpas-tertip davalarında Türk Deniz
Kuvvetleri’nin en az 25 yılının çalındığı, en parlak kadrolarının
tasfiye edildiği, hapse atıldığı, bu yüzden Karadeniz’de
inisiyatifin Türk donanmasından Rus donanmasına geçtiği, bunu da
bizzat Rus genelkurmayının açıkladığı, Türkiye’nin Ege Denizi ve
Akdeniz’de zayıfladığı anımsanırsa, Mavi Vatan 2019 önemli. Hem
Kıbrıs konusundaki kararlılığın ortaya konması hem de Kıbrıs
aç...