ABD’de Joe Biden ile birlikte yeni bir dönemin başlayacağını yazıyor kimi yorumcular. Yeni başkanın, Avrupa’yla bozulan ilişkileri onaracağını, NATO’yu daha fazla önceleyeceğini, iç siyasette kurumları, dış politikada ikili ilişkilerden çok kurumsal ilişkileri önemseyeceğini söylüyorlar. Bunu da başkanın tarzı, tutumu, tercihleriyle açıklıyorlar. Fakat yanılıyorlar. Çünkü bu işler tercihlere dayanmaz. Mecburiyetlere ve ihtiyaçlara dayanır. Kişisel beklentiler değil, nesnel koşullar belirleyicidir.
Öncelikle şunu bilelim: Dış politikada yersiz, zamansız, abartılı sözlere yer yoktur. Bu türden söylemler ve talepler, ne kendi ittifakınızı tahkim eder ne karşı cepheyi böler. Tersine, rakiplerin birleşmesine, aralarındaki dayanışmayı pekiştirmesine yol açar.