Tarihte ve uluslararası ilişkilerde ekonomi-politik, jeopolitik, enerji-politik, eko-politik, etno-politik yanında, teo-politik de hayli dikkat çeker. Çünkü dini etkilerle, din eksenli atılan politik ve diplomatik adımlar oldukça güçlüdür. Din, siyasetçiler, diplomatlar, istihbarat örgütleri tarafından çok sık ve verimli şekilde kullanılır. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun son Türkiye ziyareti de bunun kanıtıdır. Türkiye, her açıdan küstah tavırlara tanık olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığı, bütünlüğü, egemenliği, siyasal birliği konusunda düşmanca tutumu bilinen ABD, bu ziyaretle, bir kez daha Türkiye’nin hukukunu yok saymıştır. Ulusal gururumuzu incitmiştir.
Birincisi, Pompeo’nun Türkiye’de hiçbir resmi muhatabıyla görüşmeyip, asıl muhatabı olan mevkidaşını, yani Türk Dışişleri Bakanı’nı yok sayıp, Fener Rum Patrikhanesi’ni ziyaret ederek Patrik ile görüşmesi, hiçbir diplomatik kuralla, gelenekle, teamülle, nezaketle açıklanamaz. Amacı, kendisini ökümenik olarak tanımlayan patrikhaneye destek verip, onu ökümenik olarak gördüğünü, Türkiye ve dünyaya göstermektir.