Sivas Kongresi, 100 yıl önce bugün toplanmıştı. Hem
katılımcıları hem de kararlarıyla ulusal bir kongreydi. Yurt
çapındaki tüm yurtsever, millici, işgal ve ilhak karşıtı örgütler,
tüm Müdafaa-i Hukukçular, Kuvayi Milliyeciler, Sivas Lisesi’nde
düzenlenen kongrede bir araya gelip, tek bir çatı altında
toplanmaya karar vermişlerdi: Anadolu ve
Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti. Cemiyetin temsil heyeti
başkanlığına Mustafa Kemal Paşa seçilirken,
ilerleyen yıllarda Sivas Kongresi, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın ilk
kongresi olarak parti tüzüğüne yazılacaktı.
Kurtuluşun ve kuruluşun birlikte kotarıldığı, iç içe geçtiği
günlerdi o günler. Sivas Kongresi’nde, “Milli sınırlar
içinde vatan bir bütündür, bölünemez”
kararı alınmıştı. “Her türlü işgal ve
müdahaleye karşı millet birlikte kendisini
savunacak ve karşı koyacaktır” denilmişti.
“Kuvayi Milliye’yi amil ve irade-i
milliye’yi hâkim kılmak esastır” ilkesi benimsenmişti.
“Manda ve himaye kabul edilemez”
diye dünyaya haykırılmıştı.
Kongrenin toplanmasını engellemek, Mustafa Kemal’i
tutuklamak için çok çabalayan Saray ve İstanbul Hükümeti,
başaramamıştı. Henüz Samsun’a çıkmadan önce Mustafa Kemal Paşa’yı
takibe alan İstanbul’daki İngiliz istihbaratı ise bir süre sonra
Londra’ya şu notu geçmişti: “Türkler, Cumhuriyete
gidiyor.” Osmanlı Genelkurmayı’ndaki,
Harbiye Nezareti’ndeki gizli sicilinde
“Cumhuriyetçidir” diye yazan, yıllar sonra bir
soruyu yanıtlarken, “Ben Cumhuriyet’i vicdanımda
milli bir sır gibi sakladım” diyen Mustafa Kemal
Paşa, kongreler yoluyla Cumhuriyetin temellerini atmaktaydı.
Nitekim tabandaki bu katılım ve irade sonucunda, 23...