Bizzat iktidarın 31 Mart öncesinde benimsediği strateji
nedeniyle, “beka tehdidi var” söyleminin de etkisiyle, mesele,
İstanbul’u ve yerel seçim boyutunu aştı. O nedenle bu kez “illet,
zillet, hain, darbeci, bölücü, FETÖ’cü” ithamları geri çekildi.
Yeni bir strateji benimsendi. PKK terör örgütü liderinin
avukatlarıyla görüşmesi sağlandı. Mesajları, mektupları medyaya
servis edildi. Cumhur İttifakı’nın adayı Binali
Yıldırım’ın Diyarbakır’daki sözlerine,
Ahmet Kaya’nın Paris’teki mezarının, ailesi
isterse, Türkiye’ye getirilebileceği vaadi eklendi. Süreç, terör
örgütü lideriyle görüşmesine izin verilen bir sosyoloji doçentinin,
onun için yaptığı “yerli ve milli” benzetmesiyle;
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HDP’nin iç dinamiklerine
ilişkin tahlilleriyle; İstanbul’a gelen Irak Kürdistan Bölgesel
Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani’nin Erdoğan’la
yaptığı görüşmeyle doruğa ulaştı.