Barış Doster Cumhuriyet Gazetesi

Zayıf ekonomiden güçlü diplomasi çıkar mı?

Türkiye; Müşterek Harekât Merkezi ve güvenli bölge konusunda ABD ile anlaşırken, hükümet de kamu işçisine yapılacak zam konusunda TÜRK-İŞ’le anlaştı. Kamu işçisine 2019’da...

14 Ağustos 2019 | 215 okunma

Türkiye; Müşterek Harekât Merkezi ve güvenli bölge konusunda ABD ile anlaşırken, hükümet de kamu işçisine yapılacak zam konusunda TÜRK-İŞ’le anlaştı. Kamu işçisine 2019’da yüzde 8+4, 2020’de yüzde 3+3 ve enflasyon farkı oranında zam yapılacak. Güvenlik ekonomiden bağımsız olmadığından, iki konuyu birlikte ele almakta yarar var. Çünkü kabaca 800 milyar dolarlık bir ekonomisi olan Türkiye; üretimde, istihdamda, tarımda, ihracatta, kalkınmada, sanayileşmede kötü performans gösterdiğinden, bu durum savunma, güvenlik ve dış politikada da saygınlığa, caydırıcılığa yansıyor.
Birkaç istatistik verelim. Türkiye; milli gelir sıralamasında son 6 yılda 4 basamak birden gerilemiş. Bu gidişle, en büyük 20 ekonomi liginden düşme ihtimali var. İşsiz sayısı, 5 milyonu geçmiş. CHP, gerçekte bu sayının 8 milyon olduğunu söylüyor. Her 100 gençten 26’sı işsiz. Toplam borç (kamu, özel sektör, hane halkı toplamı) milli geliri aşmış. Merkez Bankası, ihtiyaç akçesine muhtaç hale gelmiş. 82 milyon nüfuslu ülkede, çalışabilir nüfusun yüzde 54’ünün işi yok. Bir diğer ifadeyle ülkenin ekonomik yükü, 22 milyon çalışanın sırtında. Toplam ihracat 168 milyar dolar. Bunun içinde tarımın payı 20 milyar dolar. 18 milyar dolarlık da tarımsal ithalat yapıyoruz. İşin acı tarafı, Konya’dan 3 bin kilometrekare büyük olan Hollanda, sadece tarımda 100 milyar dolarlık ihracat yapıyor.
Durum buyken bakanlar, pembe tablolar çiziyor. Milli Savunma Bakanı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) yaptığı gezide, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz konusundaki kararlılığı vurguluyor. KKTC Cumhurbaşkanı ise güneydeki muhatabıyla her görüşmesinde olduğu gibi, daha çok ödün vermek için can atıyor. Hem de KKTC hükümetiyle bu konuda ters düşmesine rağmen. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY), 2003’te Mısır’la, 2007’de Lübnan’la, 2010’da İsrail’le Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) imzalamasını önleyemeyen, şimdiye dek kendisi de Doğu Akdeniz’de MEB ilan...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Muhalefet ve değişimin yönü 14 Haziran 2023 | 444 Okunma İktidar ve anayasa değişikliği 10 Haziran 2023 | 268 Okunma Mehmet Şimşek’ten kimler, ne bekliyor? 07 Haziran 2023 | 2.430 Okunma Yeni CHP, başkalaşan CHP, dönüşen CHP 03 Haziran 2023 | 563 Okunma Seçmenle inatlaşmak 31 Mayıs 2023 | 1.108 Okunma