Benim ben diyenler beni ortadan kaldırıyor. Yok olan aslında biziz.
Herkesin kafası seçimde. Bana sorarsanız, konuşmamız gerekeni, aday yapılmasa da AKP’nin İstanbul’daki tek aday adayı söyledi. Karar'a konuşan Metin Külünk, "15 Temmuz’dan sonra gücün çok daha ötelere taşmasından dolayı derebeylikler oluştu" dedi. Tespit, yaşadığımız sorunların omurgasını anlatıyor. Devletteki paralel yapı tasfiye edilirken; yerine klikler, mafyatik gruplar, tarikat bağlantıları yerleşti. Haliyle devletin ve hukukun yerine görünenler bunlar oldu.
Örnekle anlatayım…
Adı Metin Kolca. Hükümet medyasını okursanız, o 15 Temmuz kahramanı. Haberlerde o gece Nevşehir’de neler olduğunu anlatmış:
"15 Temmuz günü saat 21.30 gibi eve geldim. Normalde uyumam, yatsı namazı ezanı geç okunduğu için uyudum. Ben uykudayken eşim beni kaldırarak Genelkurmay Başkanının rehin alındığını ve Genelkurmay Başkanlığının önünde kalabalık olduğunu söyledi. (…) Cumhurbaşkanımız telefonla televizyona bağlanarak halkı sokağa çağırmıştı. (…) Eşimle vedalaşarak helalleştim. Kırşehir üzerinden Ankara'ya ulaştım. Saat 00.50 gibi Kızılay'a girdim."
Kolca’nın hikayesi eline taş alıp tankları durdurmasıyla sürüyordu. Anlattığı "kahramanlık" destanıydı. Kolca, üzerinden tankın geçtiği lüks aracını paylaşarak hikayesini inanılır hale getiriyordu.
Ancak çelişkilerle doluydu. Cumhurbaşkanı CNN’e 00.24’te bağlanmış, halkı sokağa çağırmıştı. Dinlemesi, eşiyle vedalaşması, yola çıkıp Nevşehir’den Ankara’ya gelmesi tam 26 dakikaydı ki, bu imkansızdı.
Sayısız tutarsızlık içinden bir tane daha söyleyeyim. Kolca, aracıyla Sıhhiye Köprüsü’nü kapatıp, köprüden düştüğünü söylüyordu. Gelgelelim, aracın fotoğraflardaki yeri, Atatürk Bulvarı üzerinde, daha çok Kızılay’daki gece kulüplerine yakın görünüyordu. Nitekim öyle de çıktı. Kolca, sosyal medya hesabından 14 Temmuz gecesi "Binbir Gece" isimli mekandan aynı kıyafetle fotoğraf paylaşmıştı. Yani Kolca, 15 Temmuz gününe Ankara pavyonlarında girmişti!