Tarih, insan gibi çıkıp gelse de, 'tekerrür' diyerek kendisine yaptığımız haksızlığı anlatsa!
Türkiye için çıktığı yolculuğun sonunda "acaba İstanbul fazla mı geldi" dedirtti ya…
"Herkes konuşsun" diye başladığı hikayeyi, parmak sallayarak "akıllı olun" diye bitirdi ya…
Hesabını, oy torbalarının üstünde uyuyanlara, "kaç kişisiniz" diyecek noktaya vardırdı ya…
"16 milyonun başkanıyım" derken, Fenerbahçe’yle bile karşı karşıya gelecek kadar toplumsal iletişimden koptu ya…
Düzeni değiştirmek istediği için asılan gençlerin anmasında, kürsüye çıkıp büyüklüğünü anlatacak kadar kendine sevdalandı ya…
Tek adamdan, despotluktan, “devlet benim”den sıkılanlara; "güç zehirlenmesi"nin ve kibrin kaynağının, büyük koltuk değil insanın küçülmesi olduğunu gösterdi ya…
Kendiyle başbaşa kalıp sorgulama mı yapar, uzman terapisiyle mi huzuru bulur, yoksa kendisini büyüten Süleymancı abilerine mi danışır, bilmem…
Bildiğim, biz İmamoğlu’nun eski düzene yeni yol arayan pozlarını tartışırken, İslamcılar bir başka fotoğrafı konuşuyordu: Erdoğan ile Muhsin Kara’nın fotoğrafını…
O kim mi? Anlatayım…
AKP'NİN KAHRAMANI FETHULLAHÇI
Suudi Arabistan’da bir yarışma var: "Kuran’ı ve Ezanı Güzel
Okuma". Çok değil kısa süre öncesine kadar, Türkiye ile Arabistan
adeta düşmandı. Raflardan Türk malı sütler bile indiriliyordu. Ne
zaman ki Erdoğan, Suudi prensle barıştı. İşte o yarışmada,
ezan okuma birincisi, Sivas Şarkışla’da imamlık yapan Muhsin
Kara oldu.
Anadolu Ajansı’ndan TRT’ye, Kara’nın ezan okuyuşu günlerce anlatıldı. Ayasofya’da müezzin olsun önerileri yapıldı. "Suudi kardeşlerimiz kıymetimizi bildi" lafları takip etti. Valiler, müftülükler, politikacılar zaferini kutladı. Sivas Belediyesi’nden Tapu Kadastro Müdürlüğü’ne kadar kurumların iftar programlarında kürsüye çıkarıldı.
Erdoğan da kayıtsız kalmadı. Kara'yı telefonla tebrik etti.
Derken bir Türkiye klasiği…
Muhsin Kara eski Fethullahçı çıkmasın mı!