Olmayacak adamları alıyoruz. Başımızın üstüne koyuyoruz. Sonra başımıza gelenlere şaşırıyoruz.
Türkiye’de kimilerinin “yardımsever işadamı” diye tanıttığı Sezgin Baran Korkmaz (SBK) artık Amerikan adaletinin elinde. ABD’nin kendince haklı nedenleri var. Devletini dolandıran Kingston Kardeşlerin SBK’ye aktardığı paranın peşinde. Bizimkiler ise İçişleri Bakanı ve yargıdaki kimi isimler eliyle, elinde tuttuğu SBK’ye, adeta “kaç” dedi. Kaçan kuş, ABD’nin eline düşünce de kara kara düşünür oldu. Yanlış anlamayın. Ya adalet yerini bulursa diye değil. Ya SBK, tıpkı Rıza Sarraf gibi, Türkiye’de kimlerden yardım aldığını açıklarsa diye.
Hani “bir güç var” derler ya...
Yargı, görülmeyecek hızda SBK’nin mallarındaki tedbiri kaldırmış, yurtdışı yasağını sonlandırmıştı. Bu işi yapan yargı mensupları kısa sürede en yukarılara tırmanmıştı. Bu da neyin ne olduğunu özetliyordu.
Bunları hatırlattım. Belki hiç unutmamıştınız. Ama yeni öğrendiklerimden sonra benim de dudağım uçukladı. Size SBK hakkındaki yeni gelişmeyi açıklayacağım. Hem de bir “çökme hikâyesi” üzerine.
ORGANİZE DOLANDIRICILIK HİKÂYESİ
İşadamları F.T. ile Ahmet Uzuner, 2006-2009 aralığında ortak
çalışıyordu. Piyasaya demir satıyorlardı. Gelgelelim bir süre sonra
iş ilişkileri bitti. Ancak aralarındaki kimin kime borcu var
tartışması bitmedi. F.T’ye sorarsanız borcu yoktu. Uzuner’e
sorarsanız alacaklıydı. Her şey Uzuner’in SBK’ye başvurmasıyla
başladı.
Önümde, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1 Nisan 2021 tarihinde SBK hakkında yazdığı gerekçeli kararı duruyor. Savcılık iddianamesi bir yana, tanık ifadelerinin, bilirkişi raporlarının, kamera kayıtlarının olduğu dosyada, SBK hakkında dolandırıcılık kararı verilmiş.