Modern toplumun sorunu: Eğitenleri kim eğitecek? Yargılayanları kim yargılayacak?
Günlerdir yargıyı tartışıyoruz. Mahkemelerde hepimizin gözü önünde olağandışı işler oluyor. Üstelik bunu son dönemde mektubunu konuştuğumuz “Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı” gibi yargı mensupları da ilan ediyor. Ancak iş gereğini yapmaya gelince, sıradan vatandaşa aslan kesilen yargı, elindeki yetkiyi kendi mensuplarını korumak için kullanıyor.
Tolga Şardan’ın başına gelenler ortada... Yargıdaki çürümeyi anlatıyordu, anlattığı yargı onu tutukladı.
İşte tam da buna benzer bir olay önümde duruyor. Üstelik önümüzdeki perşembe günü, bu hikâyede önemli şeyler olacak.
YARGI ÜYESİNE SUÇLAMA
Biliyorsunuz, Barış Pehlivan açık cezaevinde. Nedeni biraz karmaşık. Evet, Pehlivan’ı hedef alanlar ona bir bahaneyle MİT davasından hapis cezası verdi. Evet, Pehlivan aldığı cezadan aslında cezaevine girmeyecekti. Evet, denetimli serbestlikten yararlanacaktı. Fakat tam bu sırada, Pehlivan’a, tarafı yargı mensubu olan bir dosyayı yazdığı için dava açıldı. Dikkat edin, ceza aldı demiyorum, sadece dava açıldı. Buna dayanarak denetimli serbestliği kaldırıldı. Hapse atıldı.
Peki neydi o dava?
Şöyle anlatayım...